Kategori: Genel

İstinaf Kanun Yolu Nedir?


İstinaf, ilk derece mahkemesi ile temyiz yolu arasındaki, 2. Derecedeki bir denetim sistemi ve kanun yoludur. Şöyle diyebiliriz ki 1. Derece mahkemenin kararı sonrasında istinaf yoluna başvurulduğunda, verilen karar istinaf yolu ile denetime sokulacak, daha sonra temyiz yolu açık ise temyize başvurulabilecektir. İstinaf ne demek?

İstinaf Kanun Yolunda Görevli Mahkeme Nedir?

İstinaf denetim sistemini uygulayan mahkemelere BAM (Bölge Adliye Mahkemesi) veya istinaf mahkemesi de denmektedir. Şu anda geçici olarak 9 ilde BAM (Bölge adliye mahkemeleri), istinaf incelemesini yapmaktadır. Mahkeme sayısı ileride artacaktır.
Bu sistem sayesinde adli yargıda 3 dereceli bir sisteme geçilmiştir. Önce ilk derece mahkemesinde karar verilecek daha sonra bölge adliye mahkemesinde istinaf denetimi yapılacak, son olarak ise Yargıtay’da temyiz incelemesi gerçekleştirilecektir. Bu sayede 1.derece mahkemesinin kararı 2 süzgeçten geçeceği için daha adaletli ve daha sağlam bir hukuk sistemi kurulmuş olacaktır.

İstinaf ile Temyiz Arasında Temel Farklılık Nedir?

Temyiz incelemesinde Yargıtay, kararı hukuki olarak denetler yani verilen kararın hukuka uygun mu verildiğini yoksa hukuka uygun olmayan bir biçimde verildiğini denetler. İstinaf kanun yolunda ise kararı hem olay hem de hukuki olarak bir denetime tabi tutar.

İstinaf Mahkemesi Nedir?

Yukarıda istinaf mahkemelerine Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) denildiğinden söz etmiştik. İstinaf mahkemesi, 1. Derece hukuk veya ceza mahkemelerinin son kararlarına yapılan itiraz yani istinaf başvurularını denetlemek ve incelemek ile görevli bir üst derece mahkemesidir. Yerel mahkemeler, yani hukuk ve ceza uyuşmazlıkları hakkında karar veren mahkemeler 1. Derece mahkeme kabul edilir. İstinaf yani bölge adliye mahkemeleri 2.derece olarak adlandırılır.

Bu mahkemelerin işleyiş sistemleri ‘’Bölge Adliye mahkemeleri Kuruluş, görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’’ ile düzenlenmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi istinaf mahkemeleri hem olay hem de hukuki yönden inceleme ve denetim sağlar. Bu kanun yolu çiçeği burnunda, taze bir denetim yoludur. Bizim yargı sistemimizde istinaf 2 çeşit kanun yolu mevcuttur. Bunlar; ceza istinaf yolu ve hukuk istinaf yoludur.

Bölge Adliye (İstinaf) Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?

İstinaf mahkemeleri, bölgelerin durumlarına göre ve iş yoğunluklarına göre kurulur. Ülkemizde İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Samsun, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Antalya, Gaziantep, Kayseri, Sakarya, Trabzon ve Van’da bölge adliye mahkemeleri kurulmuştur.
İstinaf mahkemeleri, Başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, cumhuriyet başsavcılığı, adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşturulmuştur. Her mahkemede 1 başkan bulunur, başkanlık bu başkan ve yazı işleri müdürlüğünden oluşur.

Bütün istinaf mahkemelerinde en az 3 tane hukuk dairesi, en az 2 tane ceza daire bulunmakta olup adalet bakanlığının gerekli gördüğü hallerde bu sayılar artırılabilir. Bahsettiğimiz bu daireler bir başkan ve yeterli sayıda üyeden oluşur.

Bu mahkemelerin işleyişini düzenleyen kanunda bahsedildiği üzere bölge adliye mahkemelerinin görevleri şu şekilde düzenlenmektedir;

  1. İlk derece mahkemelerinin verdiği, kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılan başvuruları incelemek ve karara bağlamak,
  2. Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek
  3. Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemelerinin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki engel çıktığı zaman ya da iki mahkemenin yargı sınırlarının belirlenmesinde tereddüt oluştuğu takdirde, o davanın yargı çevresi içerisinde başka bir ilk derece mahkemesine nakline veya yetkili olan mahkemenin tayinine karar vermektir.

İstinaf Başvurusunda Şartlar Nelerdir?

Kanun koyucu İstinaf başvuruları için bazı şartlar getirmiştir. Bu şartlar HMK md 341’de sayılmıştır:

  1. Birinci derece hukuk mahkemelerinin, miktar veya değeri 4.400 TL’yi (2019 yılı için) geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararları kesindir. Lakin manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf kanun yoluna başvurulabilir. (HMK Md. 341/2).
  2. Alacak konusunun bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 4.400 TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK Md. 341/3).
  3. Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 4.400 TL’yi geçmeyen taraf, istinaf kanun yoluna başvuramaz (HMK Md. 341/4.
  4. Kural olarak yerel mahkemenin verdiği ara kararlara karşı istinaf yoluna başvuru yapılamaz. Ancak, bu ara kararları da son karar aleyhine istinaf başvurusu yapılması halinde istinaf incelenmesinde hüküm ile denetlenir.
  5. İhtiyati haciz, ihtiyati tedbir birer ara karar olmasına rağmen bu ara kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilinir. (HMK Md. 341/1).

İstinaf Başvurusu Nasıl Yapılır? İstinaf Başvurunda Süreler Nelerdir?

İstinaf yoluna başvuru süresi hükmün öğrenilmesinden ya da hükmün kişiye tebliğ edilmesinden sonra 7 gün olarak belirlenmiştir. Kararın verilmesinden sonra kararı veren mahkemeye bir İstinaf dilekçesi vermek suretiyle veya mahkemeye tutanak tutturularak istinaf başvurusu yapılır. Sanığın görülmekte olan davada hazır bulunduğu ancak avukatın hazır bulunmadığı davalarda bu süre, kararın sanığa açıklanmasından itibaren başlar. Kendisine zorunlu avukat atandığından habersiz sanık hakkında bu süreler, kararın avukata açıklanması ile değil, sanığın öğrenmesi ile başlar. Savcı istinaf başvurusu yapmak için gerekçe göstermek zorundadır. Diğer istinaf başvurusu yapanlar dilekçede gerekçe göstermek zorunda değildir.

Kararı veren ilk derece mahkemesi, istinaf başvurusu yapılması halinde aşağıdaki hususları inceler:

  1. Başvuru süresinde yapılmış mı?
  2. İstinaf başvurusunda bulunanın buna hakkı var mı?
  3. Karar, aleyhine istinaf başvurusu yapılacak kararlardan mı?

İstinaf Dilekçesi Örneği (Hukuk Mahkemeleri)

_____ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRESİNE

Sunulmak Üzere

_____Hukuk Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne

Duruşma İstemlidir

İSTİNAF YOLUNA

BAŞVURAN DAVACI                :_______________

DAVALI                                      :_______________

KONU                              : …………… Asliye Hukuk Mahkemesi ……/….. E. sayılı …. Karar sayılı ….tarihli kararının istinaf ile kaldırılarak davanın esatan  kabulü talebi hakkında.

AÇIKLAMALAR    :

Usule İlişkin Açıklamalar

Easa İlişkin Açıklamalar

Yukarıda yazılan sebeplerden ötürü dosyanın esastan kabulü gerekmektedir.

HUKUKİ SEBEBLER : HMK, MK ve sair mevzuat.

DELİLLER                 :Nüfus kaydı, gerektiğinde tanık beyanı ve her türlü kanuni delil.

SONUÇ VE TALEP   : Yukarıda belirtilen nedenlerle

  1. …………… Asliye Hukuk Mahkemesi ……/….. E. sayılı …. Karar sayılı ….tarihli kararının istinaf incelemesi ile kaldırılmasını ve yeniden yargılama ile talebimiz gibi davanın kabulüne karar verilmesini;
  2.  Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

Davacı

_____________

İstinaf Mahkemesinin Dosya Üzerinden İnceleme Üzerine Verebileceği Kararlar

İstinaf mahkemesi dosya üzerinden inceleme yaptığı zaman şu kararları verebilir.

  1. Esastan Ret: Mahkeme usul ve hukuka aykırılık bulamadıysa, delil ve işlemlerde eksiklik yok ise, ispat kurumu yerinde kullanılmışsa mahkeme bu kararı verebilir.
  2. Düzelterek Esastan Ret: Mahkeme burada kararın değişmesini gerektirmeyecek hatalar mevcut ise bu hataları düzelterek ret kararı verebilir. (Kanun maddesinin yanlış yazımı gibi)
  3. Bozma Kararı: Mahkeme sayılan hukuka aykırılık hallerinde bu kararı verebilir. (CMK md 289)

İstinafa Karşı Direnme Yasağı

İlk derece mahkemeleri, istinaf yani bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu bozma, karar ve hükümlere karşı asla direnemez. Yani istinaf mahkemesinin vermiş olduğu karara kesin bir şekilde biat etmelidir. İstinaf mahkemesinin vermiş olduğu kararları yerine getirmek zorundadır.

İstinafın Yararı Nedir?

İstinaf sayesinde daha güvenli bir yargılama sistemi sahibi olundu. Çünkü ilk derece mahkemenin verdiği karar 1 değil 2 defa denetimden geçebilecek kararın hukuka ve olaya uygunluğu 2 defa denetlenecek bu sayede hata oranı düşük seviyeler düşecektir. İstinaf aşamasında 1. Derece mahkemenin verdiği karar denetlenebileceği gibi İstinaf mahkemesinin gerekli gördüğü hallerde yeniden yargılama yapılması mümkün olacaktır. Pek çok dünya ülkesinde bu 3 dereceli sistem uygulanmaktadır.

İstinaf mahkemelerinin getirmiş olduğu bu 3 dereceli sistem sayesinde, hukuka ve yargıya olan güven artacak insanların hukuk yollarını özenle ve güvenle kullanmalarını sağlayacaktır. İstinaf yolunun bir başka olumlu tarafı da Yargıtay’ın çok olan iş yükünü azaltmaktır. Bu sayede Yargıtay daha rahat ve sakin kararlar verebilecek. Bu sayede Yargıtay’ın verdiği kararların da sağlıklı ve güvenli olmasına sebep olacaktır.

Ancak dosya sayısındaki çokluk ve mahkeme sayısındaki yetersizlik nedeniyle istinafta bulunan dosyaların karara çıkma süreleri aşırı bir şekilde uzamıştır.

İstinaf Mahkemesinin Kararının Temyiz Edilmesi

Bahsettiğimiz 3 dereceli sistemdeki 3. Derece Yargıtay’dır. Yargıtay istinaf mahkemesinin vermiş olduğu kararların incelenmesi üzerine gönderildiği üst mahkemedir. Temyiz süresi, istinaf mahkemesinin kararı açıklamasından ya da tebliğ etmesinden sonra 15 gündür.

Bölge İdare Mahkemesine İstinaf Başvurusu Süresi nedir?

İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulur. Lakin, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin hüküm teşkil edip, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.

Trafik Kazası Nedir?

Trafik Kazası Nedir?


Trafik Kazasına ilişkin yasal hakların kullanabilmesi için öncelikle trafik kazasının ne olduğu, hangi kazaların bu kapsama girdiğinin bilinmesi gerekir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 3’te trafik kazası : Karayolları üzerinde bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma veya zararlanma ile sonuçlanmış olaylar şeklinde tanımlanmıştır.

Trafik kazasına sebep olan pek çok olay bulunmaktadır. Bilhassa ülkemizde gerek hatalı sürücüler gerek dikkatsiz yayalar neticesinde maalesef çok sayıda kaza meydana gelmektedir. Bunun sonunda ölümler, yaralamalar veya maddi hasarlar ortaya çıkmakta kişiler zarara uğramaktadır. Her bir netice karşısında talep edilebilecek tazminat türü de farklılık göstermektedir.

Trafik Kazasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Trafik kazası neticesinde açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Ancak sigorta şirketin karşı açılacak davalarda görevli mahkeme Asliye ticaret Mahkemesi’dir. Sigorta şirket ile birlikte diğer sorumlulara da dava açılacaksa hepsine birlikte Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açılabilir.

Yetkili Mahkeme ise; Genel yetki kuralı uyarınca davalılardan herhangi birinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde dava açılabilir.

  • Trafik kazasının meydana geldiği yerde de tazminat davası açılabilir.
  • Zarar gören için kolaylık olması amacıyla yerleşim yeri mahkemesinde
    de dava açılabilir.
  • Trafik sigortası şirketinin merkezinin bulunduğu yer de bir diğer yetkili
    mahkemedir.

Trafik Kazasında Zamanaşımı

Trafik kazası haksız fiil olup bu sebeple haksız fiile ilişkin zamanaşımı süresine tabidir. Yani zarara uğrayanın zararı ve sebep olanı öğrendiğinden itibaren işlemeye başlayacak 2 yıllık zamanaşımı süresi ve her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Ancak ceza hukukunda daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüş ise bu süre uygulanır. Yani yaralanmalı trafik kazalarında 8 yıl ölümlü trafik kazalarında 15 yıllık, hem yaralanmalı hem de ölümlü kazalarda yine 15 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır.

Kimlere Karşı Tazminat Talep Edilebilir?

Trafik kazası neticesinde zarara uğrayan kişiler; ​ araç sürücüsü, araç sahibi,​ araç  işleteni ​veya sigorta şirketine ​ tazminat davası açabilir, uğradıkları zararın giderilmesini talep edebilirler​ .

Trafik Kazalarında Zarar Görenin Hakları

Ölümlü Trafik Kazalarında Zarar Tazmini

Ölümlü trafik kazanın meydana gelmesi durumunda ölenin mirasçılarının talep edebilecekleri giderler şunlardır:

Cenaze masrafları: Ölenin mirasçıları cenaze masraflarını kazanın müsebbibi kişilerden veya Kurumdan talep edebileceklerdir.

Ölümden önceki tedavi masrafları: Ölümden evvel kazaya uğrayan kişi tedavi görmüş ancak kurtarılamayarak vefat etmiş olabilir Böyle bir durumda yine mirasçılar bu tedavi masraflarını (hastane, ameliyat, ilaç masrafları v.b.) talep edebileceklerdir.

Destekten Yoksun Kalma Tamzinatı: Vefat eden kazalının bakmakla yükümlü olduğu onun desteğine ihtiyaç duyan kişiler var olabilir. Kazalının ölümü halinde müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını gerek aile üyeleri gerek 3. bir kişi bile olsa (bunu ispatladığı takdirde) bu tazminata hak kazanacaktır.

Manevi Tazminat: Ölümlü trafik kazalarında sağ kalan yakınlarının müteveffanın ölümü nedeniyle elem, keder, ıstırap çekmeleri muhakkaktır. Ölenin yakınlarının bu acılarının biraz olsa dindirilebilmesi için manevi tazminata da Hakime tanınan geniş yetki ve somut durumun takdirine göre bir tazminat hükmedilebilecektir.

Yaralamalı Trafİk Kazalarında Zarar Tazmini

Trafik Kazası Tazminat Hesaplama linkine tıklayarak trafik kazası sonucunda kalıcı iş göremezlik tazminatı yani kalıcı sakatlık tazminatı hesaplama işlemlerini kolaylıkla yapabilirsiniz.

Trafik Kazasında tazminata hak kazanabilmek için yaralanmalı kazalarda yaralanmanın ne ölçüde gerçekleştiği, maluliyet puanının tespiti gibi hususlar etken rol oynamaktadır.
Trafik kazası neticesinde zarara uğrayan/yaralanan kişinin tedavi masrafları ortaya çıkacaktır. Bu tedavi giderleri ​ (hastane masrafları, ilaç masrafları, ameliyat masrafları, bakıcı masrafları vb.) kazanın müsebbibinden istenebilecektir.

İş Göremezlik Tazminatı

kaza neticesinde yaralanan kişinin iyileşene dek çalışamayacağı ve bu sebepten uğrayacağı zararların tazmin edilmesi veya kişinin hayatı boyu kalıcı sakatlığı ortaya çıkmışsa gelecekte yaşayacağı kayıpların tazmin edilerek kişinin zarara uğramasının engellenmesidir.
Maddi hasarın tazmin edilmesi ise, kaza sonucunda ortaya çıkan maddi hasarların sorumlu kişiye tazmin ettirilmesidir.

Manevi tazminat

yaralanan kişi kaza neticesinde çektiği acı, elem, ıstırap yaşadığı travma nedeniyle manevi tazminat talep edebilecektir. Ayrıca yaralanan kişinin yakınları da ”ağır cismani zarar” meydana gelmesi durumu ile sınırlı olarak yaralamalı trafik kazalarında manevi tazminat talep edebileceklerdir.