Göçmen Kaçakçılığı Suçu


Göçmen kaçakçılığı suçu bir kimsenin doğrudan ya da dolaylı olarak bir menfaat elde etmek amacıyla bir yabancıyı yasadışı yollar ile ülke sınırları içine sokması veya ülkede kalmasına imkan sağlaması ya da bir Türk vatandaşını hukuka aykırı yollarla yurtdışına çıkarmasıdır. Bu suç Türk Ceza Kanunu’nun 79. Maddesinde düzenlenmiştir. Göçmen kaçakçılığı suçunun cezası kanunda üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ve on bin güne kadar adli para cezası olarak düzenlenmiştir. Bu suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi suç tamamlanmış gibi cezalandırılır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Unsurları

Türk Ceza Kanunu m.79’daki “Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla” ifadesinden de anlaşılabildiği üzere, göçmen kaçakçılığı suçu özel kast ile işlenebilen bir suçtur. Bu suçun meydana gelmiş olması için mutlaka failin maddi menfaat elde etme amacı olmalıdır. Ancak suçun tamamlanması için mutlaka maddi menfaatin fiilen elde edilmiş olması aranmaz.

Göçmen kaçakçılığı suçunun seçimlik hareketleri şunlardır;

  • Bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması: Yabancıların Türkiye’ye giriş şartları 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile belirlenmiştir. Bu yasa ile belirlenmiş usuller dışında bir yabancının ülkeye sokulması, ülkeye sokulmasına aracılık edilmesi ve yardım edilmesi göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturmaktadır. Yabancının ülkeye girişinde kullanılmak üzere sahte belge kullanılması durumunda fail, kullanılan belgenin niteliği göz önünde bulundurularak özel evrakta sahtecilik veya resmi evrakta sahtecilik suçlarından da ayrıyeten cezalandırılacaktır.
  • Bir yabancının ülkede kalmasına imkan sağlanması: Bir yabancının Türkiye’de uzun süre kalabilmesi için birtakım koşulları yerine getirmesine bağlıdır. Ülke sınırları içerisinde vize süresinden veya vizenin tanıdığı muafiyet süresinden ya da 90 günden fazla kalacak olan yabancıların ikamet izni alma zorunluluğu bulunmaktadır. Yabancının ülkede kalmasını sağlama; beslenmesini, barınmasını sağlamak gibi hareketlerle yapılabilir. Türkiye’ye yasal olarak giriş yapmış olmasına rağmen sürekli olarak oturmalarına henüz karar verilmemiş yabancıların ülkede kalmasına imkan sağlanması da göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturur.
  • Türkiye vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasının sağlanması: Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na göre Türkiye’den yurtdışına çıkış yapılabilmesi için önceden belirlenen çıkış kapıları kullanılmalı ve pasaport bulundurulmalıdır. Yurt dışına çıkarılacak kişinin Türkiye’de yasal olarak veya yasadışı bir yolla bulunması fark etmeksizin mevzuata aykırı olarak çıkarılmaya çalışılması göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturur.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Daha Fazla Ceza Gerektiren Nitelikli Halleri

Türk Ceza Kanunu m. 79 hangi hallerde suçun daha ağır bir cezaya tabi tutulacağını düzenlemiştir. Bu hükme göre;

  1. Suçun, mağdurların hayatı bakımından bir tehlike oluşturması ve onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır
  2. Göçmen kaçakçılığı suçunun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
  3. Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme Ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, mahkeme kararı ile bir hükümlünün belirli bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesini ifade eder. Bu anlamda adli para cezasının ödenmesine yönelik karar anca mahkemeler tarafından verilebilmektedir. Göçmen kaçakçılığı suçu ile ilgili yapılan yargılama sonucu hapis cezasına hükmolunması durumunda bu hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında verilen cezanın, birtakım koşulların da gerçekleşmesi koşuluyla, belirli bir denetim süresi sonrasında sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması durumunu ifade eden bir ceza muhakemesi kurumudur. Göçmen kaçakçılığı suçu ile ilgili yapılan yargılama sonucu hükmolunan hapis cezasına yönelik olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir.

Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından hükmedilen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi durumunu ifade eder. Göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle hükmolunmuş bir hapis cezası hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkün değildir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Şikayet Süresi, Uzlaşma Ve Zamanaşımı

Göçmen kaçakçılığı suçu şikayete tabi suçlar arasında bulunmamaktadır. Dolayısıyla suçun konusunu teşkil eden göçmenlerin, şikayetçi olmalarından sonra şikayetlerini geri çekmeleri kamu davasının düşmesi sonucunu doğurmayacaktır. Suç, dava için öngörülmüş zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturma konusu olmaya elverişlidir.

Dava zamanaşımı kavramı, birin suçun işlendiği tarihten itibaren belirli sürelerin geçmesi halinde hala dava açılmamış veya dava açılmış olmasına karşılık kanunen belirlenen süreler içerisinde sonuçlandırılamamış olması durumunda ceza davasının düşmesi sonucunu meydana getiren bir ceza hukuku kurumudur. Göçmen kaçakçılığı suçu bakımından bu olağan dava zamanaşımı süresi on beş yıl olarak belirlenmiştir.

Uzlaşma, suçtan mağdur olan şahıs ile suçun şüphelisinin bir uzlaştırmacı aracılığı ile iletişim kurmalarının sağlanması ve anlaşmaları durumunda ceza yargılamasının sona ermesini ifade eder. Göçmen kaçakçılığı suçu bu şekilde uzlaşmaya tabi suçlardan biri değildir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Görevli Mahkeme

Göçmen kaçakçılığı suçu bakımından görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Bu suç için yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesi olacaktır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Ve İnsan Ticareti Suçu Arasındaki Farklar

Göçmen kaçakçılığı suçu kişilerin sınır ötesi sevk edilmesi yoluyla işlenen suç tiplerinden biri olan insan ticareti suçu ile karıştırılmaktadır. Nitekim bu iki suç tipi arasında işleniş biçimleri, korunan hukuki değer, suçun ortaya çıkış nedenleri bakımından benzerlikler ve farklılıklar mevcuttur. Şöyle ki;

  • Her iki suç tipinde de failin maddi çıkar elde etmek amacıyla mağduru kullanması söz konusudur. Göçmen kaçakçılığı suçunda bu mağdurun malvarlığı üzerinden alınması şeklinde, insan ticareti suçunda ise zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhşa sürüklemek gibi eylemlerle ortaya çıkmaktadır.
  • Her iki suç da uluslararası suçlara ilişkin kısımda aynı bölümde düzenlenmiş olmasına rağmen göçmen kaçakçılığı suçunda suçun konusunu teşkil eden insanların hak ve
    özgürlüklerinin yanında devletlerin göç, istihdam ve güvenlik politikaları da korunmaktadır. Oysaki insan ticareti suçunda korunan hukuki menfaat insan onuru ve özgürlüğüdür.
  • İnsan ticareti suçunda mağdurların bir yerden bir yere götürülmesi ile sömürü ve fail ile mağdur arasındaki ilişki sona ermez. Ancak göçmen kaçakçılığı suçunda fail
    yalnızca mağdurun ülke sınırları içerisine sokulması, yurtdışına çıkarılması veya ülke içinde barındırılmasını sağlayarak maddi menfaat temin ettikten sonra mağdurla olan ilişkisini tamamen sona erdirecektir.
  • Göçmen kaçakçılığı suçunda failin gerçekleştirilen fiile rızası bulunmaktadır. Bu suç tipinde mağdur kendi rızası ile ülkeye girmek, başka bir ülkeye gitmek veya ülke sınırı içinde barınmak istemektedir. İnsan ticareti suçunda ise mağdurun rızası bulunmamaktadır ya da mağdurun rızası hile ile sakatlanmış durumdadır. Göçmen kaçakçılığı suçunda göçmen kişiye zor kullanılması söz konusu değilken, insan ticareti
    suçunda cinsel amaçlı sömürü, organ kaçakçılığı, kölelik, çocuk ticareti gibi pek çok şekilde maddi yarar sağlamak amacı ile zor kullanılması mümkündür.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Göçmen Kişinin Sorumluluğu

Göçmen kaçakçılığı suçunda göçmen kişiler suçun konusunu oluşturmaktadırlar. Bu kişilerin yasadışı olarak bir ülkeden bir ülkeye nakledilmek hususunda rızaları mevcuttur. Dolayısıyla suçun faili konumunda olmasa dahi nakli gerçekleştirilen bu kişiler de suçun gerçekleşmesinden yarar sağlayan kişilerden birisidir. Bunun sonucu olarak bir ülkeye yasadışı yollardan sokulan göçmenler her ne kadar göçmen kaçakçılığı suçundan sorumlu tutulamayacaklar ise de ülkeye yasadışı giriş yapmaları dolayısıyla, eylemlerinin niteliği de gözetilerek, örneğin Pasaport Kanunu’nun 33 vd. maddeleri çerçevesinde cezalandırılacaklardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir