Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu


Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu Türk Ceza Kanunu’nun 109.maddesinde düzenlenmektedir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak özgürlüğünden mahrum bırakmak suretiyle işlenen bir suçtur. Bu suç, kişi özgürlüğünü ve güvenliğini koruması dolayısıyla “hürriyete karşı suçlar” başlığı altında hüküm altına alınmıştır.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Unsurları

Hürriyeti tahdit suçu özgü suç niteliği taşımamaktadır. Bu kapsamda suçun faili herkes olabileceği gibi, yine herkes bu suçun mağduru olabilmektedir. Ancak bazı kişilere karşı işlenmesi durumunda hükmolunacak cezada artırıma gidilmesini gerektiren nitelikli hal meydana gelebilmektedir.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun manevi unsuru kasttır. Bu suçun taksirli hali kanunda düzenlenmemekte, doğal olarak hata ile işlenmesi de mümkün olmamaktadır. Suçun meydana gelmesi için failin, hürriyeti tahdit kastı ile hareket etmiş olmadı yeterlidir. Eylem sonucu menfaat elde etme saiki aranmaz. Ancak yine bazı hallerde özel saikle hareket edilmiş olması nitelikli hal teşkil edecek ve cezada artırıma gidilecektir. Örneğin kişiyi cinsel amaçlarla özgürlüğünden yoksun kılma bir nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

Hürriyeti tahdit suçu serbest hareketli bir suçtur. Başka bir deyişle bir kimsenin bir yerde bulunma veya bir yere gitme hürriyetini elinden alma neticesini doğuran her türlü fiil ile bu suç işlenebilmektedir.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlenebilmesi için kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılma süresinin hukuken önem atfedilen bir uzunlukta olması aranır. Bu sürenin çok uzun veya çok kısa sürmüş olması cezalandırma bakımından bir önem arz etmese de alıkonulma süresi hukuki anlamda bir değer taşımıyor ise hürriyeti tahdit suçu meydana gelmeyecektir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu’nda kişiyi hürriyetinde yoksun kılma suçunun cezası şu şekilde belirlenmiştir;

  • Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
  • Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
  • Bu suçun; silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, üstsoy, altsoy veya eşe karşı, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır.
  • Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
  • Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
  • Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Nitelikli Halleri

Cebir, Tehdit ve Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma

Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun bu nitelikli hal kapsamında değerlendirilmesi için cebir içeren hareketin başlangıç aşamasında icra edilmiş olması yeterlidir. Fiil devam ederken ayrıyeten cebir uygulanmasının bir önemi yoktur.

Tehdit suçunun, hürriyeti tahdit suçunun icrası aşamasında işlenmesi durumunda fail yine bu suçun nitelikli hali kapsamında cezaya tabi tutulacaktır. Uygulamada tehdit suçunun, hürriyeti tahdit suçu ile birlikte işlenmesi en sık karşılaşılan nitelikli hallerden biridir.

Hile, failin aldatıcı söz ve davranışlar sarf ederek kişinin iradesinin özgür bir şekilde oluşmasının önüne geçmesi, mağduru yanıltmasını ifade eder. Hile içeren davranışlarla kişinin hareket özgürlüğünün sınırlanması durumunda suçun bu nitelikli hali meydana gelmiş olacaktır.

Hürriyeti tahdit suçunun bu nitelikli hali teşkil etmesi durumunda fail, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Silahla Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma

Bu halde suçun cezası bir kat artırılmaktadır.

Silah kavramı TCK m.6’ oldukça geniş değerlendirilmektedir. Bu kapsamda yalnızca tüfek, bıçak, tabanca değil, suçun işlenmesine elverişli her türlü araç silah niteliği taşıyabilmektedir.

Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun silahla işlenmesi halinde faile verilecek ceza iki yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır. Silahla işlenen hürriyeti tahdit suçunda, mağdura dönük olarak ayrıca TCK md.109/2’de düzenlenen cebir, hile veya tehdit kullanılırsa suçun cezası dört yıldan on dört yıla kadar hapis cezası olacaktır.

Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte Hürriyeti Tahdit Suçu

Suçun bu nitelikli halinin meydana gelmesi için en az iki kişinin suçu müşterek fail olarak birlikte işlemesi gerekir. Suça azmettirme veya yardım etme şeklinde iştirak eden bir başka kimsenin varlığı durumunda suç birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş kabul edilmeyecektir.

Bu halde faile verilecek ceza bir kat artırılır.

Kişinin Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Hürriyetinden Yoksun Bırakma

Suçun bu nitelikli halinin vücut bulması için suçun işlenme nedeninin mağdurun yerine getirdiği kamu görevi olması gerekir. Mağdurun kamu görevlisi olması ancak suçun herhangi bir başka kişisel sebeple işlenmesi halinde bu durum nitelikli hal teşkil etmeyecektir. Bu kapsamda mağdurun görevine devam ediyor olması koşulu aranmaz, kişi emekli olmuş veya çalışma süresi sona ermiş olsa dahi görevi dolayısıyla hürriyetinden yoksun kılınmışsa suçun bu nitelikli hali meydana gelecektir.

Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle Hürriyeti Tahdit Suçu

Bu nitelikli halin oluşması için failin kamu görevlisi olması ve suçun kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle işlenmiş olması gerekmektedir.

Üstsoy, Altsoy ve Eşe Karşı Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Altsoy-üstsoy hısımlığı, biri diğerinden gelen kişiler arasında söz konusu olan hısımlıktır. Kişinin kendi çocukları ve çocuklarının çocukları o kişinin alt soyunu, anne babası ve onların anne babaları ise üst soyunu oluşturmaktadır. Eş ise kişinin resmi nikahlı olduğu kişiyi ifade eder. Dini nikahlı eşe karşı bu suçun işlenmesi, nitelikli hal teşkil etmeyecektir.

Çocuğa ya da Beden veya Ruh Bakımından Kendini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı Hürriyeti Tahdit Suçu

TCK m.6 kapsamında çocuk, 18 yaşından küçük herkesi ifade eder. Çocukların ve ruh ve beden bakımından kendini savunamayacak durumdaki kişilerin korunması amacıyla suçun bu kişilere karşı işlenmesi nitelikli hal olarak düzenlenmiş ve daha ağır yaptırıma tabi tutulmuştur.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma Suçunun Cinsel Amaçla İşlenmesi

Suçun, cinsel amaçla işlenmesi durumu en ağır nitelikli hali oluşturmaktadır. Bu doğrultuda fail cinsel amacını gerçekleştirmiş ise, diğer bir deyişle mağdura karşı cinsel taciz, cinsel saldırı veya cinsel istismar teşkil eden hareketler sergilemişse bu suçlardan ayrı sorumluluğu doğacaktır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda mağdurun rızası bir hukuka uygunluk sebebidir. Ancak bu suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde 15 yaşından küçüklerin rızası dikkate alınmaz. TCK 104. maddesinde, cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunmayı şikâyete bağlı bir suç olarak düzenlemektedir. Bu nedenle çocuklara karşı cinsel amaçlı olarak işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının da iki kategoride ele alınması gerekir. Birinci kategoride yer alan “on beş yaşını tamamlamamış” çocuklara karşı işlenen “cinsel amaçlı olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçunda, çocukların rızaları hukuken değer ifade etmezken cinsel amaçla işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda 15 yaşını bitirmiş çocuğun rızası suç vasfının tayininde mahkeme tarafından ayrıca değerlendirilecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir