Suçluların Geri Verilmesinde Eyleme ve Faile İlişkin Koşullar


Suçluların geri verme işleminin hukuki boyutu ülkeler arası adli yardımlaşma esaslarına bağlı olarak kurulmuştur. Asıl olarak suçluların geri verilmesi işlemindeki amaç kamu hizmetini sağlamaktır. Suçluların geri verilmesi suç işlemiş olan kişilere bu suçun cezasından kaçabilmek veya sığınabilmek için başka ülkelerin topraklarında bulunmaları neticesiyle yargılanmaları için geri verilme işlemidir. Ülkeler geri verme işlemleri için kaynak olarak uluslararası sözleşmeler esas alınmaktadır. Bizim ülkemizin esas aldığı en önemli kaynaklardan biri ‘Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’ olmaktadır. Türkiye terör suçluları konusunda başka sözleşmeleri de uygulamaktadır.

Bu sözleşmeler; Terörist Bombalarının önlenmesine ilişkin BM sözleşmesi, Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair BM sözleşmesi ve Terörizmin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesidir. Uluslararası suçluların geri verilme işlemlerinde Türkiye’nin esas aldığı bu antlaşmalar kanun hükmündedir. Bu anlaşmalarda Anayasa hükümlerine aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Hükümleri eğer kanunlarımızla çelişkili hükümler içeriyor ise uluslararası sözleşmelerin hükümleri uygulanır. Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi neredeyse Avrupa ülkelerinin hepsi bu sözleşmeyi kabul etmiş buna ek olarak Avrupa ülkesi olmayan Azerbaycan ve Ermenistan da bu sözleşmeyi kabul etmişlerdir. Bu sözleşmeye bağlı olan ülkeler çift taraflı suçluların geri verme işlemine dair anlaşmalarını kaldırarak bu sözleşmenin hükümlerini esas almışlardır. Sözleşmeye bağlı olmayan ülkelerle çift taraflı yaptıkları anlaşmalara bağlıdırlar.

KOŞULLAR

A) Eyleme ilişin koşullar

aa) Eylemler iki devlet yasalarına göre suç sayılmalı ve cezası belli bir ağırlıkta olmalıdır.
Bu hüküm genel olarak suçlunun geri verilmesinde dayalı bütün antlaşmalarda kullanılmıştır. Her iki devletin kanunlarındaki hükümlerine aykırılık teşkil etmesi gerekmektedir. Çifte suçluluk (doublecriminality) olarak isimlendirilmektedir. Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesinde ise çifte suçluluk aranmakla beraberinde her iki ülke yasalarına göre en az bir yıl özgürlüğünü bağlayıcı veya güvenlik tedbirini gerektiren bir suç olması aranmıştır. Kesinleşmiş cezalarda ise en az 4 yıl mahkûmiyet şartı aranmaktadır. Aynı kişi hakkında birden fazla suç için geri verme talebi aranabilir. Bazı suçlar bu koşulu sağlayabilmesine rağmen bazıları sağlayamayabilir. Bu duruda devlet bu koşulu sağlayan suçlar için geri işlemini uygular. Aynı zamanda ülkelerin suçluları geri verme yetkisi vardır. Bu yetkiye bağlı olarak örneğin Türkiye adli para cezası olan bir suçluyu geri verme yetkisini kullanarak suçlunun iadesini sağlayabilir.

bb) Türkiye’nin yargı yetkisine dahil suç olması gerekmektedir
Avrupa sözleşmesinin 7. maddesinde bulunan bu koşul kapsamında talep edilen ülkenin sınırları içerisinde o ülkenin kanunlarını aykırılık teşkil eden bir suç işlenmiş ise faili geri verebileceği anlamını taşımaktadır. Bu koşul ülkesellik ilkesine dayalı olduğu gibi buna ek olarak Türkiye devletinin güvenliğine karşı, Türkiye devletinin veya Türkiye devleti vatandaşının ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş bir tüzel kişinin zararına işlenmiş suçlar kişisellik ve devletin koruma ilkelerine dayanır ve fail geri verilmez.

cc) Suç zamanaşımına veya affa uğramış olmaması gerekir.

dd) Yargılanacak suç hakkında bulunan talepte kesinleşmiş hüküm bulunmaması şartı

ee) Düşünce suçu, siyasal suç veya askeri suç niteliğinde olmaması gerekmektedir.
aaa) 6706 sayılı kanunun 11/1-c/1 maddesi gereğince ‘düşünce suçu’ işlemiş olan kişilerin geri verilmeyecek suçlar arasında gösterilmiştir. Mevzuatımızda bu maddenin gerekçesi şöyle açıklanmıştır; TCK 18 maddesinde ‘Ancak belirtilmek gerekir ki, ceza kanunlarında esasen suç olarak tanımlanan ve suç oluşturduğu hususunda bütün insanlığın fikir birliği içinde bulunduğu fiillerin bu istisna kapsamında mütalaa edilmesi mümkün değildir’ denmektedir. Kanunda belirtilen nitelikte olamayan ve salt düşüncenin açıklanması niteliğinde olan eylemleri düşünce suçları kapsamına alınmamaktadır.

bbb)siyasal suçların geri verilemez olması kabul edilmiştir. Ancak siyasal suçluların niteliğini açıklayıcı olarak SİDAS hükümleri veya kanunlar bulunmamaktadır. Siyasal suçlar konusunda klasikleşen tam siyasal suç ve nispi siyasal suç ayrımı yapılmaktadır. Tam siyasal suçlar devletin anayasal düzenini ve siyasal iktidarı hedef alan suçlardır. Nispi siyasal suçlar ise gerçekte adli bur suç olup bu suçun siyasal nitelikte işlenmesiyle oluşan suçlardır. Nispi suçlar ise karma nispi suçlar ve bağlı nispi suçlar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi siyasal suç özelliğini gösteren bazı suçlar geri verilemez kapsamında çıkarılmıştır. Devlet başkanının yaşamına yönelik suçlar siyasi suç kapsamına alınmayacaktır. SİDAS hükmüne göre ‘İşbu sözleşmenin tatbikatı bakımından, bir devlet reisinin veya aile efradında birinin hayatına kasıt siyasi bir suç sayılmayacaktır’ yer almaktadır. Bu hüküm genel olarak sözleşmelere girerek evrensellik niteliği kazanmış olmaktadır. Diğer bir ayrıma tabi tutulan siyasal suç ise terör eylemleridir. Terörizme karşı olarak ek sözleşmeler de imzalanmıştır. Son olarak bu ayrıma tabi tutulan suç ise soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlardır. 2. Dünya savaşı sonrası belirli etnik ve dini gruplara yönelik olarak insanlık dışı eylemler gerçekleştirilmiştir. Bu eylemlerin gerçekleştirilmesi 1948 yılında Paris’te toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ‘Milli, Irki Dini Kitleleri Kısmen veya Tamamen İmha Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması’ hakkındaki sözleşmenin kabul edilmesine sebebiyet vermiştir. BM sözleşmesinin 7. Maddesinde ‘Soykırım ve 3. Madde de zikredilen fiiller, suçluların iadesi bakımından siyasi suç addedilmeyecektir. Sözleşen taraflar, bu gibi hallerde suçluların kendi mevzuatlarına ve yürürlükte bulunan anlaşmalara göre iadeyi taahhüt ederler.’ Buna bağlı olarak soykırım ve insanlığa karşı suçların siyasal suçlar kapsamında yer almayacak ve geri verilemez olmayacaktır.

ccc) TCK 18. Maddesi kapsamında geri verilemeyecek suçlular arasında askeri suçlarda yer almıştır. Askeri suçun tanımını yapacak olursak, ‘askerlik ile ilgili hizmetlerin bir engele uğramadan ve milli savunmayı gerçekleştirebilmenin sürekli devamının sağlamak nedeniyle kabul edilmiş bulunan emirlere ve yasaklara aykırı davranılması durumunda oluşan yasa tarafından öngörülen suçlar’ olarak tanımını yapabiliriz. Bu suçlar ikiye ayrılıp değerlendirilmektedir. Sırf askeri suçlar ve askeri suç benzerleri olarak ikiye ayrılan suçlardır. Sırf askeri suçlar asker tarafından işlenmiş olması ve askeri görev ve hizmetin ihlali şeklinde gerçekleşmesi gerekir. Örneğin askerlikten kaçmak, nöbet yerini terk etmek veya kendini askerlik yapamayacak duruma getirmek suçları sadece askerlerin yapacakları suç kapsamına girdiği neticesiyle sırf askeri suçlar olarak nitelendirilir. Askeri suç benzerleri ise kişilerin asker olmadığı lakin askeri çıkarları ihlal etmeleri ile oluşan suçlardır. Örnek olarak herhangi bir askeri eşyanın çalınmasıdır. Bu suçlar ceza kanunlarında bulunurlar fakat sırf askeri suçlar askeri ceza kanununda öngörülen hukuka aykırı eylemleri oluşturmaktadır.

B) Faile ilişkin koşul: ‘Vatandaş geri verilmez’

Genellikle yasalarda ve sözleşmelerde ön görülen kuralların başında vatandaşın geri verilmezliği ilkesi gelmektedir. Bu ilke ülkelerin kendi vatandaşını korumaya yönelik davranmasından kaynaklanır. 6706 sayılı kanunun 11/1 maddelerince ‘Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümler hariç olmak üzere, vatandaş suç sebebiyle yabancı ülkeye verilemez.’ Buna bağlı olarak Türkiye sadece Uluslararası Ceza Divanına ait olmak üzere istisna getirmiştir. Diğer ülkelerle arasında yaptığı anlaşmaların hepsinde vatandaşın geri verilmez ilkesini salt bir şekilde uygulamıştır. Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nde böyle bir durum yaşandığında vatandaşlık durumunun geri verme kararı anına göre saptanacağı öngörülmüştür. Buna ek olarak vatandaş karar anı ile teslim anı arasında vatandaşlığını değiştirmiş olsa dahi ülke vatandaşın geri vermeme ilkesini uygulayabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir